09 Mart 2005, Sabah
BİLKENT’İN YARDIM ELÇİLERİ
Bilkent Öğrenci Konseyi, Diyarbakır’ın
Bismil ilçesindeki Fatih Atatürk İlköğretim Okulu’na iki
kamyon, sıra, kitap, defter yardımı yaptı.
ONLAR, Bilkent’in
yardım elçileri. Ekim sonunda devraldıkları Bilkent Öğrenci Konseyi
ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde zor şartlarda eğitim veren
okullara yardım kampanyası düzenleyen Bilkent’in yardım
gönüllüleri. İlk yardımlarını Diyarbakır’ın Bismil ilçesindeki Fatih
Atatürk İlköğretim Okulu’na yapan konsey üyeleri ilçedeki okulların
içler acısı durumunu görünce geniş çapta ikinci bir kampanya
düzelemeye karar verdi.
Konsey başkanı Ali
Savcı, ilk kampanyayı, okuldan gelen yardım çağrısı üzerine
düzenlediklerini ve okula iki kamyon ihtiyaç malzemesi
götürdüklerini belirterek, ikinci kampanyaya sadece Bilkent’in değil
bütün üniversite öğrencilerinin destek olmasını istedi.
Bilkent
Öğrenci Konseyi’nin geçen hafta yaptığı yardım kampanyası Bilkent
tarihinde ilkti. Daha önce eğitim amaçlı bir çok seminer düzenleyen
konsey öğrencileri ilk kez sosyal amaçlı bir yardım yaptıklarını
kaydederek, bundan sonra kampanyaların devam edeceğini belirtti. İlk
kampanyayı Bismil Kaymakamlığı’ndan gelen yardım talebi üzerine
düzenlediklerini anlatan Ali Savcı, malzemelerin iki haftalık kısa
sürede rektörlüğün katkısı ile toplandığını ve geçen hafta okula
ulaştırıldığını söyledi. Savcı, Bismil’e vardıklarında yardım
yaptıkları okulun ilçenin en iyi okulu olduğunu örendiklerini ve
gördükleri manzara karşısında şaşırdıklarını belirterek” Okul
ilçenin en iyi okuluymuş.Bize bunu söylediklerinde biz diğer
okulları merak ettik. Kaldığımız üç gün içinde diğer okulları merak
ettik. Kaldığımız üç gün içinde diğer okulları gezdik gördük ki
ilçedeki diğer okulların durumu çok vahim” dedi.
AYAKKABILAR YIRTIK
Bismil’e giderken bu kadar kötü durumda bir okulla
karşılaşacaklarını tahmin edemeyen öğrenciler, Ankara dönüşü ikinci
bir kampanya düzenlemeye karar verdi. Konsey yönetiminde yer alan
Taner Türemen, okul önünde kendilerini karşılayan öğrencilerin
çoğunun ayakkabısının yırtık, giyecek montu dahi olmadığını gördüğünü
ve çok duygulandığını ifade ederek “Hiçbirimiz bu kadarını
beklemiyorduk. Ne giyecek ayakkabıları, montları ne de defter,
kitapları var. Onların tek istediği bir deftere sahip olabilmek
“dedi.
|