09.06.2008, Günboyu Gazetesi

Atık Sularla Isıtılan ve Sulanan Kampüs

Bilkent Üniversite kampüsü, Doğalgaz Çevrim Santrali atıklarından elde edilen kızgın su ile ısıtılıyor,arıtılan atıkla sulanıyor. Yetkililer bu yöntemin havayı da kirletmediğini söylüyor.

Ankara’da bulunan Bilkent Üniversitesi,enerji ihtiyacını,bünyesindeki 36 megawatt kapasiteli santralden karşılıyor. Santralin atık buharı işlenerek hem kampüsteki binaların ısıtılması sağlanıyor hem de sıcak su ihtiyacı karşılanıyor. Böylece hava kirliliğinin önüne geçiliyor ve fosil yakıtlara göre yüzde 60’lık tasarruf elde ediliyor. Diğer taraftan 14 bin insana ev sahipliği yapan ve yıllık 75 bin metreküp su tüketen üniversite, arıtılan atıkla ve Bilkent Göleti’nden sulanıyor. Bilkentte bulunan 282 hektarlık orman alanı ise 1995 yılından bu yana damla sulama yöntemiyle sulanıyor. Atık su burada da kullanılıyor.

MALİYET DÜŞTÜ, HAVA KALİTESİ ARTTI

Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Aydoğan, “yeşil kuşak” olarak anılan kampüste, ısınma nedeniyle daha önceki dönemlerde hava kirliliği yaşandığını anlattı. Bilkent kuruluşlarından Bilenerji’ye bağlı bir elektrik santralı kurduklarını belirten Aydoğan, 36 megawatt kapasiteli doğalgaz santralinin, kampüsteki enerji ihtiyacını karşıladığını ifade ettti. Aydoğan, “Üretimin aşağı yukarı yüzde 40’ınıbiz kullanıyoruz. Daha güzel tarafı, biz buranın yan ürünlerini ısınmada kullanıyoruz. Şu anda Bilkent Üniversitesinin 500 bin metrekare kapalı alanı var. Bunun 3’te 2’si bu ısı santralinin ürettiği kızgın su ile ısınıyor.” Santralin maddi yönden çok tasarruf sağladığını vurgulayan Aydoğan, “Sistemin devreye girmesiyle bu sene kış aylarında hava kalitesi çok arttı. Burada kurum, is kokusu hiç kalmadı. Bunu hem görüyoruz, hem de hissediyoruz”dedi. Petrol fiyatlarının çok yükseldiğini anımsatan Aydoğan, sistei kurduktan sonra yılda 2 milyon YTL kadar tasarruf yaptıklarını bildirdi. Aydoğan, “ Belki daha fazla olacaktı. Hava kalitesi çok daha önemli, onu para ile ölçemiyorum” diye konuştu.

KIZGIN SUYLA ISINMA

Kalorifer kazanlarının bulunduğu binaların dış cephesinin kirlendiğini ve binaları bir kaç yılda bir boyatmak zorunda kaldıklarını kaydeden Aydoğan, yeni sisteme geçtikten sonra bu tür maliyetlerin de önüne geçtiklerini anlattı.