24.06.2009, Radikal Gazetesi

Bilkent Öğrencileri “Büyüklere” Krizde Çözüm Sunuyor

Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencileri, krizi fırsata dönüştürmek isteyen büyük Türk şirketleriyle ürün, satış, dağıtım, süreç ve organizasyon konularında 250'ye yakın projeyi hayata geçirdi.

Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencileri, küresel krizi fırsata dönüştürmek isteyen büyük ölçekli Türk şirketlerine çözüm bulmaya başladı. Öğrencilerin ürün, satış, dağıtım, ölçüm, tasarım, yönerge gibi konularda hazırladığı projelerden 250'ye yakını büyük şirketlerde uygulamaya geçti.

Yedi yıldır hazırlıyorlar

Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, üniversite sanayi ortaklığının, öğrencilerin yetiştirilmesi ve sanayinin ihtiyaçlarının üniversite kanalıyla karşılanmasında büyük önemi olduğuna işaret etti. Endüstri Mühendisliği bölümü son sınıf öğrencilerinin özellikle son yedi yıldır sanayi kuruluşlarının satış, pazarlama, süreç, organizasyon, ölçüm, tasarım, yönerge gibi alanlardaki sorunlarının çözümüne yönelik projeler hazırladıklarını belirten Sabuncuoğlu, öğretim üyeleri, öğrenciler ve şirketlerin ilgililerinden oluşan ekipler tarafından projelerin hayata geçirildiğini anlattı.

Sabuncuoğlu, şirketlerin, bir anlamda ellerini pek de değmek istemedikleri, kaynak ayıramadıkları, geçici istihdamla çözemedikleri ve riski yüksek sorunlarının çözümünde endüstri mühendisliğinin birikiminden, akademik kadrosundan ve öğrenci potansiyelinden yararlandığını dile getirdi.

'Şirketlerin sağ kolu'

Öğretim üyelerinin ve öğrencilerin proje seçiminde ve bunların uygulamaya geçirilmesinde büyük bir titizlikle çalıştığını belirten Sabuncuoğlu, "Bölümümüz, son 7 yıldır büyük şirketlerin sorunlarına bulduğu çözümlerle adeta sanayi kuruluşlarının sağ kolu gibi çalışıyordu. Küresel krizle birlikte bu ilgi daha da arttı. Krizi fırsata dönüştürmek isteyen şirketler, hem profesyonel destek, hem de ekip ruhu için bölümümüzle çalışmak istiyor" dedi.

Sabuncuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazen işletmeler işletme körlüğü yaşıyorlar. Bu durumda sorunlarına geniş açıdan bakamıyorlar. Organizasyon yapıları da bunda etkin rol oynayabiliyor. Kötüye giden bir durumu, sistemin dışından birinin eleştirmesi sorun doğurabilirken, öğrencilerin bunu tespit etmesi çok sorun doğurmuyor. En önemlisi de bulunan yöntemler, şirketlerin iş yapış tarzını yani kültürlerini değiştirmeye yönelik çözümler. Mevcut sorunlara çözüm aranırken uzun vadede şirketi çözüme kavuşturacak sistemler tasarlanıyor.

'Rekabet farklı olacak'

Dünyada pek çok ülkeyi etkileyen küresel mali öncesi ortam ile sonraki rekabet ortamının farklı olacağına işaret eden Sabuncuoğlu, kriz döneminde sistematik bilimsel çalışmalar yapan şirketlerin kriz sonrasında büyük avantajlar yaşayacağını kaydetti. Krizin etkilerinin en çok bir yıl sonra ortadan kalkacağını ve büyük bir üretim hareketliliğin başlayacağını belirten Sabuncuoğlu, bu nedenle şirketlerin çoğunun krizle birlikte üniversiteyle olan işbirliğini artırdığını ve özellikle ucuz istihdama yöneldiklerini dile getirdi. Sabuncuoğlu, projelerin hayata geçirilmesinde şirketlerin projenin doğal masrafları dışında herhangi bir masraf yapmadığını da belirterek, böylece artan diğer mali yüklerin de önüne geçilebildiğine işaret etti.

Sabuncuoğlu, bölümün üniversite-sanayi modelini uygulamaya koymasının ardından 250'ye yakın projenin şirketlerde uygulandığını bildirerek, bu sayının yakın zamanda artmasını beklediklerini dile getirdi

Hangi şirketler var?

Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, bölümlerinin çalıştığı şirketler arasında Arçelik, MAN, Mercedes-Benz, Coca-Cola, Level, DPT, ETİ, Tepe Betopan, Tepe Mobilya, Tofaş, Turkcell, Ulusoy Elektrik, Yurt İçi Kargo, Güven Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Türk Hava Yolları gibi önemli şirketlerin bulunduğunu anlattı. Bilkent son sınıf öğrencileri, ayrıca Bakırköy Belediyesi ile deprem sonrasındaki ilk 72 saat içerisinde karar vermeyi kolaylaştıracak ve yönlendirecek acil eylem süreçlerini de belirledi.