28.07.2009, Dünya Gazetesi
Üniversite ve Sanayi İşbirliği ile Ar-Ge Mühendisi Yetiştirilecek
Bilkent Üniversitesi, DTM ve TTGV yeni bir program başlattı
Üniversite ve sanayi işbirliği ile Ar-Ge mühendisi yetiştirilecek
Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, Türkiye'de üniversite sanayi işbirliğinin çok zayıf olduğunu, bu sebeple Türkiye'nin bir Ar-Ge politikasına ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı'nın (TTGV) Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü ile öğrenci odaklı bir üniversite sanayi programını başlattığını belirtti.
Konunun, üretim planlama ve lojistik olarak iki alan etrafında ele alındığını dile getiren Sabuncuoğlu, hem büyük firmalarla hem de KOBİ'lerle çalışmalar yapıldığını kaydetti. Sabuncuoğlu, bu örnek modelin çalışmalarının sonuçlarının, geçtiğimiz günlerde Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü tarafından düzenlenen "Üniversite Sanayi İşbirliği: Uygulamalı Projeler Sempozyumu"nda sunulduğunu ifade etti. Bunun yanı sıra TTGVden katılan Teknoloji Projeleri Geliştirme Grubu Koordinatörü Yücel Telçeken'in, çalışmanın Türkiye'de ilk defa başlatıldığını ancak bütün üniversitelere açık olduğunu belirttiğini dile getiren Sabuncuoğlu, çalışmaların sektörün ortak sorunlarına yönelik olduğunu kaydetti. Sabuncuoğlu, "İşçilik üzerine kurulu bir rekabetin artık geçerli olmadığını bunun yerine bilgi ve teknolojiye dayalı Ar-Ge odaklı rekabetin öne çıkacağını vurguladı.
Üniversite sanayi bu anlamda çok önemli" şeklinde konuştu. Üniversite sanayi işbirliğinde bu modelin iyi bir örnek olduğunu kaydeden Sabuncuoğlu, öğrencinin projeye katkı sağladığı için, projenin öğrenci odaklı olduğunun altını çizdi. Bu sayede geleceğin Ar-Ge bilen endüstri mühendislerini yetiştirdiklerini söyledi.
'Üniversite Sanayi İşbirliği: Uygulamalı Projeler Sempozyumu'nun amacının aslında bir farkındalık yaratmak olduğunu belirten Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, üniversite ve sanayi arasındaki iletişim kulvarlarının çok zayıf olduğunu ifade etti.Sabuncuoğlu, bunun yanı sıra, "Sanayi birçok açıdan teknolojiyi daha iyi takip ediyor; teknolojiyi bilmek, kullanmak adına üniversitelerin hatta önündeler. Dolayısıyla bazı sanayi kuruluşları, üniversitelerden fazla bir şey elde edemiyeceklerini düşünerek kendi yağlarıyla kavruluyorlar. Bu anlamda üniversiteler, sanayiden, teknolojiden, hayattan o kadar kopmuşlar ki.. Öyle ki sanayinin elindeki teknolojileri iyi bilmiyorlar" şeklinde konuştu.
Sabuncuoğlu, "Bana hemen şunu yap diyor. O sorunu çözse bile onun bürokrasisi üniversitelerde aylarca sürer. Planlar, stratejiler yapılması lazım" ifadesinde bulunarak sanayicinin üniversiteyle işbirliği anlamında kısa, orta ve uzun vadeli programlarının olması gerektiğini ve bunun planlanması gerektiğini dile getirdi.
Sabuncuoğlu, Bilkent Üniversitesi bünyesinde kurulacak olan Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezi'nin (USİM), sanayici ve üniversite işbirliğinde kısa, orta ve uzun vadeli programların oluşmasından sorumlu olacağını kaydetti.
İstanbul için afet yönetim sistemi geliştirdiler şu anda Türkiye'de 49 tane endüstri mühendisliği bölümü olduğunu belirten Sabuncuoğlu, Bilkent Üniversitesi'nin sanayi ile işbirliği ve ilişkileri bakımından önemli bir noktada olduğunu ifade etti. Her yıl 20-30 civarında proje gerçekleştirdiklerini dile getiren Sabuncuoğlu, bu projelerin bir kısmının Ar-Ge içerikli olduğunu kaydetti. İş dünyasının önemli temsilcileriyle birçok yıllık toplanyı gerçekleştirdiklerini dile getiren Sabuncuoğlu, Bilkent Üniversitesi bünyesinde çalışan bir danışma kuruluna sahip olduklarını ve bu danışma kuruluna, özel sektörden ve kamudan birçok saygıdeğer kişinin üye olduğunu ifade etti. Sabuncuoğlu, bu danışma kurulunda sektörün, ekonomi, iş dünyası, insan kaynakları ve endüstri mühendisliğinin geleceğiyle ilgili bilgiler toplamaya çalıştıklarını kaydetti. Son toplantıda ise "Küresel krizle birlikte daha hızlı değişen ve yapılanan dünyada, Türkiye'de sektörünüzde 5-10 yıl sonra ne gibi bir değişim, yapılanma olacak?" sorusuna cevap aradıklarını belirten Sabuncuoğlu, elinde bu anlamda çok değerli veriler bulunduğunu ifade etti. Toplumsal duyarlılık projesi olarak geliştirdikleri bir projenin kendisine ayrıca gurur verdiğini kaydeden Sabuncuoğlu, "Olası bir İstanbul depreminde 1. derece deprem kuşağı üzerinde bulunan Bakırköy için bir afet yönetim sistemi geliştirdik. Bir yıl boyunca 12 öğrenci ve 3 öğretim üyesi ile birlikte çalışarak olası bir depremde can kaybını minimize etmeye çalıştık. Can kaybının yüzde 90'ı ilk 72 saat içerisinde oluyor. Bu anlamda ilk 72 saati planlamak hayati önem taşıyor. Gelecek sene de bu modelimizi geliştireceğiz" dedi.
Hidromobiller 8 Ağustos'ta piste çıkıyor
2009 TÜBİTAK Formula-G ve güneş enerjisi ile çalışan araçların (Hidromobil) Yarışları, 8-9 Ağustos tarihleri arasında İzmir Pınarbaşı Yarış Pisti'nde yapılacak. TÜBYTAK'tan yapılan açıklamada, ilki 1985'te İsviçre'de gerçekleştirilen güneş enerjisiyle çalışan otomobillerle yapılan yarışlara, Türkiye'nin her yerinden üniversite takımlarının kendi ürettikleri araçlarla katılabileceği bildirildi. Bu yıl, 3. kez gerçekleştirilecek olan yarışlara 2005 yılında 16,2006'da 32,2007'de 42 ve 2008 yılında da 25 üniversite takımının katıldığı ifade edildi. Yarışların, alternatif enerji kaynakları konusunda kamuoyunda farkındalığı yükseltmek, üniversite öğrencilerini takım çalışmasıyla, başta güneş ve hidrojen olmak üzere temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışacak ürünler ortaya koymaya özendirmek amacıyla düzenlendiği ifade edildi.
|